Elizabeth Dönemi ve Shakespeare
İngiliz
tiyatrosu, Rönesans’ta oluşturulmuş İtalyan tiyatrosunun arkasından
gitmiştir.Yirmi altıncı yüzyılın ikinci yarısında İngiltere, Aristo'nun ya da Machiavelli'nin eserlerine benzer nitelikte eser verememiştir. Bu esnada Fransa'daki iç savaş bitmiş, İngiltere’de Katoliklerle Protestanların
birbirlerine karşı olan düşmanlığı sona ermiştir. VIII Henry’nin devrimleri
sayesinde herkes barış içinde yaşayabilmiştir. Kısa bir süre zarfından sonra
İngiltere sarayları tiyatroları için profesyonel oyuncu arayışlarına
başlamıştır. Klasik oyunculuğa yönlenen İngiltere için oynanacak eserlerin asil
ve profesyonel olması çok önemli olmuştur. Fakat yıllar sonra diğer ülkeler
için klasiklik arayışı, kendini sıra dışı olma arayışına bırakmıştır. Bu değişim
içinde İngiltere hala kendi çizgisi doğrultusunda tiyatrolarına devam
etmiştir. Bu dönemlerde çeşitli sanatçılar, önceden oluşturulmuş olan “Lusores
Regis” (Kralın Oyuncuları), saray için çeşitli eserler hazırlamaya başlamıştır.
On altıncı yüz yılın başına kadar sorunsuz bir şekilde bu eserlerin oluşturulması
ve sergilenmesi devam etmiştir. Fakat Elizabeth döneminde bu sanatçıların ve
onların eserlerinin yetersiz görülmesi gerekçesiyle Kraliçeye ve soylulara
bağlı çeşitli profesyonel kadrolar oluşturulmuştur.
Bu girişimler sonucu ortaya, halkın
da izlemekten büyük zevk aldığı türden eserler çıkmıştır. Bu eserler aşk,
savaş, düello ve kahramanlık üzerine kurulmuş, halkı kendine bağlamayı kolayca
başarmıştır. Seyircilerin özellikle beğendi konular kanlı, dehşet verici sonlar
ve ölümler olmuştur. Bu eserler halkı ne kadar etkilese ve kendine bağlasa da,
o dönemin eserlerinden şu ana kadar aktarılan pek az sayıda eser vardır.
Elizabeth dönemi seyircileri
yalnızca sokaktaki halktan oluşmamış, herkes tarafından izlenmiştir. Sokakta
oynanan bu eserleri beğenmeyen seyirciler tepkisini sözlü ve fiziki bir şekilde
belirtmiş, bunun üzerine sanatçılar hergün farklı bir oyun segilemiştir. Bir
oyun, ortalama on defa sergilenmiştir. Aynı oyun asla üst üste oynanmamış, o
eser değiştirilip bir süre sonra farklı bir biçimde sahneye koyulmuştur.
Elizabeth
döneminin en önemli sanatçısı denilebilecek bir insan olan William Shakespear,
o dönemin her sanatçısı gibi aşk, savaş, zafer ve ölüm üzerinde eserler
vermiştir. William Shakespeare, 26 Nisan 1564’te Stratford upon Avon’da doğmuş,
23 Nisan 1616’da yine Stratford upon Avon’da ölmüştür. William Shakespeare
adına kayıtlı olan belgeler yalnızca kilise, tapu ve mahkeme emirleridir. John
Shakespeare’in üçüncü çocuğu ve en büyük oğlu olan W. Shakespeare, diğer
kardeşleri gibi dili Latince olan bir okulda eğitim görmüştür. 1582 yılında
kendisinden 8 yaş büyük olan bir kadın ile evlenmiş ve üç çocuğu olmuştur.
Çocuklarından biri olan Hammet’i 1596’da kaybetmiştir. Bu süreçten sonra
Shakespeare Londra’ya gidip oyuncu ve yazar olma yolunda ilerlemiş ve
fazlasıyla başarılı olmuştur. Bu dönemlerinde kazandığı başarılar sayesinde
“tiyatronun simgesi” haline gelmiştir. Shakespeare, kendi gününde günün en
güçlü oyun yazarlarından B. Johnson tarafından, “ bir çağın değil, bütün
zamanların adamı ”olarak nitelendirilmiştir(*). Sadece Elizabeth dönemi
sanatçısı olmaktan çok öteye gen William Shakespeare, yüzlyıllarca eserlerini
başarılı bir şekilde aktarmayı başarmıştır. Bu aktarımlar sadece İngiltere’de
değil, tüm dünyada devam etmiştir. Eserlerini iki türde vermiştir; bunlardan
biri ortaçağ halk tiyatrosunu yansıtan “açık
oyun”, bir diğeri ise daha çok
burjuvasinin ön planda tutulduğu “kapalı
oyun”dur. Bu iki türü üzerine aynı anda ve aynı kalitede eser verebilmesi,
William Shakespeare’in ününe ün katmıştır.
Günümüzde pek çok filmi çekilmiştir
William Shakespeare’in eserlerinin. En önemlisi de tartışmasız “Romeo ile
Julliet” idir. Bunun yanında çoğu eseri büyük zorluklarla türkçeye
çevrilmiştir. Burada “büyük zorluklarla” dememin sebebi Shakespeare’in eskiden
kullandığı dildir. Şayet bu dil o kadar anlaşılmazı zor ve kendi içerisinde
kuralları olan bir dildir ki, yazıldığı dil olan İngilizce’ye çevrilmesi bile
uzun zaman almıştır. Shakespeare’in kelimelere yüklediği anlamların büyük
olması nedeniyle özellikle başka dillere çevrildiğinde anlam bozukluğu sıkça
görülmektedir.
Önce de bahsettiğim gibi, William Shakespear eserleri
üzerine çekilen birçok film ve oynanan oyunlar vardır. Bunlardan biri olan “Bir
Yaz Gecesi Rüyası” 29 Mart 2012 tarihinde bir modern dans gösterisi ile
sahnmiştir.Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde sergilenen dans gösterisi ilk
geceden izlyicilerin beğenisini kazanmayı başarmıştır. Burada William Shakespeare’in göz ardı edinemez
başarısına ek olarak Modern Dans Topluluğu’nun (MDT) da büyük bir başarısı
vardır.
Günümüzde Wliiam Shakespeare üzerine yazılıar yazılmaya,
tiyatro eserleri oluşturulmaya, William Shakespeare’in eserlerinin
devamlılığını devam ettirmeye ve gelecek nesillere aktarılmasına dünyadaki tüm
insanlık olarak çaba gösteriyoruz. Söylenebilecek en uygun cümle şudur ki;
Bizlerin, gelecek nesillere William Shakespeare gibi başarılı ve tiyatronun
simgesi haline gelebilmiş bir sanatçıyı anlatmamız, öğretmemiz halinde gelecek
nesiller bu evrensel mirası koruyacaktır ve bir yanları her zaman için bu
evrensel mirası devam ettirme isteği ve çabası ile dolu olacaktır. Bize burda
düşen görev ise Shakespeare’i elimizden gelenin en iyisiyle tanıtmamız
gerektiğidir.
Destina
Ongun
Kaynakça
Zeynep
Öztekin, “Elizabeth Dönemi Tiyarosu ve Shakespeare”
Haber
Türk, “Bir Yaz Gecesi Rüyası’na tam not”, 30 Mart 2012 Cuma
26. yüzyılın 2. yarısı???
YanıtlaSilElizabet donemi en verimli donemlerden biridir
YanıtlaSil26 yy derken ??
YanıtlaSil16.yy yerine yanlışlıkla 26.yy yazılmıştır doğrusu 16.yy olacak
Sil